bir yöne doğru

"bir yöne doğru" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	bir yöne doğru	sideway zf.

"bir yöne doğru" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 44 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	sapmak (belirli bir yöne doğru)	take f.
We must've taken the wrong road. Yanlış yola sapmış olmalıyız. More Sentences
2	Genel	diğerlerinden farklı bir yöne doğru uzamış saç kümesi	cowlick i.
3	Genel	şifa çemberi ile ilişkili olarak taşları dört yöne doğru özel bir desen oluşturacak şekilde dizerek inşa edilen taş anıt	medicine-wheel i.
4	Genel	gitmek (belirli bir yöne doğru)	bear f.
5	Genel	bir yöne doğru eğilmek	tilt f.
6	Genel	geniş bir yay çizerek bir yöne doğru dönmek	swing f.
7	Genel	dönmek (bir yöne doğru)	swing f.
8	Genel	soluk soluğa (belirli bir yöne doğru) yürümek	puff f.
9	Genel	dumanlar çıkararak ilerlemek (lokomotif/vapur belirli bir yöne doğru)	puff f.
10	Genel	bir yöne doğru hareket etmek/ettirmek	head f.
11	Genel	büyütmek (bir bitkiyi belirli bir yöne doğru veya belirli bir biçimde)	train f.
12	Genel	bir yöne doğru eğilimi engellemek	detrend f.
13	Genel	(bir yöne doğru) yaymak	thrust f.
14	Genel	(bir yöne/kişiye doğru) meşale tutmak	shine a torch f.
15	Genel	belirli bir yöne veya noktaya doğru hareket etmek	verge f.
16	Genel	yeni bir yöne doğru yüzmek (balina)	mill f.
17	Genel	önce bir yöne sonra tersine doğru hareket etmek	move back and forth f.
18	Genel	bir merkezden dışarıya her yöne doğru hareket eden ve gerçekleşen	quaquaversal s.
19	Genel	bir yöne doğru olan	polary s.
20	Genel	tam bir yöne doğru	due zf.
Phrasals
21	Öbek Fiiller	(bir yöne) doğru hareket etmek	bear up to f.
22	Öbek Fiiller	bir yöne doğru kaymak	tilt to something f.
23	Öbek Fiiller	uzatmak (bir yöne doğru)	put out f.
24	Öbek Fiiller	gruptan ayrılıp başka bir yöne doğru gitmek	peel off f.
25	Öbek Fiiller	yeni bir yöne doğru ilerlemek	strike off f.
26	Öbek Fiiller	başka bir yöne doğru devam etmek	strike off f.
27	Öbek Fiiller	farklı bir şeye/yöne doğru gitmek	swing to something f.
28	Öbek Fiiller	(bir yöne) doğru yatmak	lean in (to something) f.
29	Öbek Fiiller	bir şeyi doğru yöne döndürmek/çevirmek	head something up f.
30	Öbek Fiiller	bir yöne doğru gitmek	go toward f.
31	Öbek Fiiller	(bir yöne) doğru çıkıntı yapmak	stick out to (something) f.
32	Öbek Fiiller	(bir yöne) doğru uzamak	stick out to (something) f.
Idioms
33	Deyim	bir yöne doğru ışık/fener tutmak	flash something up (some place) f.
34	Deyim	(bir yöne) doğru kıvrılmak/dönmek	jog to (some direction) f.
Technical
35	Teknik	ölçme aparatının iki parçasının birbiriyle temas kurduğu anda bir yöne doğru eğilmesiyle belirlenen hassas seviye	contact level i.
36	Teknik	sadece bir yöne doğru derece derece hareket ettirmek	rachet up f.
37	Teknik	sadece bir yöne doğru kademeli olarak hareket ettirmek	rachet up f.
Architecture
38	Mimarlık	(kata) her yanından belirli bir yöne doğru sahne veya platformla hafif eğim vermek	bowl f.
Marine
39	Denizcilik	yükün veya balastın yer değiştirmesi sonucu oluşan sarsılma ile geminin bir yöne doğru eğilmesi	parliament heel i.
40	Denizcilik	bir geminin burnunu bir yöne doğru çevirmek	box off f.
Botanic
41	Botanik	güneş ışığından uzak bir yöne doğru büyüyen	apheliotropic s.
Geology
42	Jeoloji	bir merkezden dışarıya her yöne doğru gerçekleşen	periclinal s.
Sport
43	Spor	topun belirli bir yöne doğru sapması	bias i.
44	Spor	(kayak sporunda) kayakların uçlarını içe doğru döndürüp ağırlığı ters yöne vererek yapılan bir dönüş	snowplow i.